MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

KİTABU’T-TEVHİD

<< 4 >>

2- Allah'ın Haklarını Gözetmenin, O'nu Birlemenin, Sadece O'na Kulluk Etmenin, O'na Şirk Koşmaktan Uzak Durmanın Vucubiyeti; Allah'ın Tevhidçi ve ihlsslı Kullara Olan ihsanı

 

1- Enes bin Malik

 

6 Enes b. Malik bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yolculuklarından birinde bineğinin terkine Muaz b. Cebel'i bindirmişti ve aralarında bineğinin semerinin arka kenarından başka da bir şey yoktu. Bir ara Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Ey Muaz b. Cebel'' diye seslenince, Muaz: "Ey Allah'ın Resulü! Buyur, emrindeyim!" karşılığını verdi. Bir süre daha yol aldıktan sonra Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yine: ''Ey Muaz b. Cebel'' diye seslendi. Muaz: "Ey Allah'ın Resulü! Buyur, emrindeyim!" karşılığını verdi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun'' diye sorunca, Muaz: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Allah'ın kulları üzerindeki hakkı O'na hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır'' buyurdu ve: ''Bunu yapmaları halinde kulların Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun'' diye sordu. Muaz: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Hakları, Allah'ın onları cezalandırmamasıdır'' buyurdu.!

 

Bu Hadis Sahihtir.

 

 

2- Muaz bin Cebel

 

7 (1) Muaz der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bineğini terkine binmişken bana: ''Ey Muaz! Allah'ın kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun?" diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Ona ibadet etmeniz ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamanızdır'' buyurdu. Sonra bana: "Bunu yapmaları halinde kulların Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun?" diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediğimde, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Hakları onları cezalandırmamasıdır'' buyurdu.

 

Bu Hadis Sahihtir.

 

Diğer tahric: Buhari 13/3471 (7373) ve Müslim 8/59 (51)

 

 

 

8 (2) Enes b. Malik der ki: Muaz b. Cebel'in yanına geldik ve ona: "Bize Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ilginç sözlerinden bahset" dedik. Muaz: "Tamam" karşılığını verdi ve şöyle devam etti: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir merkebe binmişti, ben de terkine binmiştim. Bir ara bana: "Ey Muaz b. Cebel!'' diye seslenince, ben: "Buyur, ey Allah'ın Resulü!" karşılığını verdim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Allah'ın kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun?" diye sorunca, ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedim. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Kulların ona ibadet etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamasıdır'' buyurdu. Sonra bir daha: "Ey Muaz b. Cebel!'' diye seslenince, ben yine: "Buyur, ey Allah'ın Resulü!" karşılığını verdim. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bunu yapmaları halinde kullarını Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun ? diye sorunca, ben: "Allah ve Resıılü daha iyi bilir" dedim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Hakları, onları cezalandırmamasıdır'' buyurdu.

 

Bu Hadis Sahihtir.

 

 

 

9 (3) Muaz b. Cebel der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bineğinin terkine binmişken bana: ''Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun ? diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Kulların O'na ibadet etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamasıdır'' buyurdu. Sonra bana: "Bunu yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun? Hakları; onları bağışlayıp cezalandırmamasıdır'' bu yurdu.

 

Ma'mer bunu rivayet ederken Muaz'ın: "Ey Allah'ın Resulü! Bu müjdeyi insanlara vereyim mi?" diye sorduğunu, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ise: ''Hayır, bırak amelde bulunsunIar'' karşılığını verdiğini zikreder.

 

Bu Hadis Sahihtir.

 

 

 

10 (4) Başka bir kanalla Muaz b. Cebel'den yukarıdakinin aynısı rivayet edilmiştir.

 

Bu Hadis Sahihtir.

 

 

 

11 (5) Esved b. Hilal bildiriyor: Muaz b. Cebel'in bize bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisine: "Ey Muaz! Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun? diye sordu. Muaz: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Kulların O'na ibadet etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamasıdır'' buyurdu. Sonra ona: "Bunu yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun? diye sordu. Muaz: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Hakları, onları cezalandırmamasıdır'' buyurdu.

 

Bu Hadis Sahihtir.

 

 

 

12 (6) Muaz b. Cebel der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bineğinin terkine binmişken bana: ''Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun ? diye sordu. Ben: "Allah ve Resıılü daha iyi bilir" deyince, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Kulların O'na ibadet etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamasıdır'' buyurdu ve: "Bunu yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun? diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): Hakları, onları cezalandırmamasıdır'' buyurdu.

 

Bu Hadis Sahihtir.

 

 

 

13 (7) Muaz b. Cebel anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bineğinin terkine binmişken bana: ''Ey Muaz! Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun ? diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Kulların O'na ibadet etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamasıdır'' buyurdu ve: "Bunu yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun ? diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Onları cennete sokmasıdır'' buyurdu.

 

Bu Hadis Sahihtir.

 

 

 

14 (8) Muaz b. Cebel anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kızıl devesine binmiş, ben de terkine binmiştim. Bir ara bana: ''Ey Muaz'' diye seslenince, ben: "Buyur!" karşılığını verdim. Bana: ''Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun ? diye sorunca, ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) aynı şeyi bana üç defa sorunca ben de üç defa aynı karşılığı verdim. Sonra: ''Allah'ın hakkıı kulların O'na ibadet etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamasıdır'' buyurdu ve: "Bunu yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun? diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) aynı şeyi bana üç defa sorunca ben de üç defa aynı karşılığı verdim. Sonra: ''Bunu yapmaları halinde hakları Allah'ın onları bağışlaması ve cennete sokmasıdır'' buyurdu.

 

 

 

15 (9) Ebu Rezin de Muaz b. Cebel'den aynısını bildirir. Ancak rivayetinde: "Sırtına çul atılan bir deve Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e getirildi ... " ifadesini kullanır. Hasan ise rivayet ederken her iki isnadı bir araya getirmiştir.

 

Bu Hadis Hasendir.

 

 

 

16 (10) Enes der ki: Muaz b. Cebel'in yanına geldik ve ona: "Bize Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ilginç sözlerinden bahset" dedik. Muaz şöyle anlattı: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir merkebe binmişti, ben de terkine binmiştim. Bir ara bana: "Ey Muaz'' diye seslenince, ben: "Buyur, ey Allah'ın Resulü!" karşılığını verdim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun?'' diye sorunca, ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedim. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Kulların O'na ibadet etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamasıdır'' buyurdu ve: "Bunu yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun? diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediğimde, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Bunu yapmaları halinde hakları, onları cezalandırmamasıdır'' buyurdu.

 

Bu Hadis Sahihtir.

 

Diğer tahric: Taberani (20/87)

 

 

 

17 (11) Ömer b. el-Hattab'ın Müslümanlara dini anlatmak için Şam'a gönderdiği biri olan- Abdurrahman b. Ğanm, Muaz b. Cebel'den bildiriyor: Bir gün Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Ya'fur denilen ve yuları hurma lifinden olan merkebine binmişti. Bir ara Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bana: ''Ey Nluaz! Sen de bin!'' buyurunca, ben: "Ey Allah'ın Resulü! Sen devam et" dedim. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Bin!'' diye ısrar edince terkine bindim. Ancak ben binince merkeb yere kapandı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) gülerek ayağa kalkınca kendi kendime teessüf etmeye başladım. Bu durum iki üç kez tekrarlandı. Sonra yine binip yola devam ettik. Bir ara elini geriye atıp elindeki kamçı veya sopayla sırtıma vurdu ve: ''Ey Muaz! Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun ? diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediğimde, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Allah'ın kullar üzerindeki hakkı O'na ibadet etmesi ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamasıdır'' buyurdu.

 

Sonra bir süre daha yol aldık. Bir ara yine elindekiyle sırtıma vurdu ve: ''Ey Muaz! Ey Ümmü Muaz'ın oğlu! Bunu yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun ? diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediğimde, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Bunu yapmaları halinde hakları, Allah'ın onları cennete sokmasıdır'' buyurdu.

 

Bu Hadis Hasendir.

 

 

 

18 (12) Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Muaz b. Cebel şöyle demiştir: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bineğinin terkine binmiştim ve aramızda bineğinin semerinin arka kenarından başka da bir şey yoktu. Bir ara Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Ey Muaz b. Cebel'' diye seslenince, ben: "Ey Allah'ın Resulü! Buyur, emrindeyim!" karşılığını verdim. Bir süre daha yol aldıktan sonra Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yine: ''Ey Muaz b. Cebel''I diye seslendi. Ben yine: "Ey Allah'ın Resulü! Buyur, emrindeyim!" karşılığını verdim. Yine bir süre yol aldıktan sonra Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Ey Muaz b. Cebel''I diye seslendi. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Buyur, emrindeyim!" karşılığını verdiğimde, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı nedir biliyor musun?'' diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediğimde, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): "Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı O'na ibadet etmeleri ve hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır" buyurdu. Bir süre daha yol aldıktan sonra Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ''Ey Muaz b. Cebel!" diye seslendi. Ben yine: "Ey Allah'ın Resulü! Buyur, emrindeyim!" karşılığını verdim. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bunu yapmaları halinde kulların, Allah üzerindeki hakkı nedir biliyor musun?" diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Hakları, Allah'ın onları cezalandırmamasıdır" buyurdu.

 

Bu Hadis Sahihtir.

 

 

 

13 (13) Başka bir kanalla Muaz'dan yukarıdakinin aynısı veya yakın metni rivayet edilmiştir.

 

Bu Hadis Sahihtir.

 

 

 

20 (14) Muaz: "Resulullahlın (sallallahu aleyhi ve sellem) bineğinin terkine binmiştim ve aramızda bineğinin semerinin arka kenarından başka da bir şey yoktu ... " diyerek yukarıdakinin aynısını bildirdi.

 

Bu Hadis Munkati’ dir.